İLKA':
Atma, bırakma.
1. Öğretme. Abdullah bin Zeyd radıyallahü anh şöyle
anlattı: "Bir sabah Resulullah'a geldim. O gece gördüğüm ezanla ilgili
rüyayı O'na haber verdim. Buyurdu ki: "Gerçekten bu bir hak (doğru)
rüyadır. Bilal-i Habeşî ile kalk; çünkü o, senden daha yüksek ve uzun seslidir.
Sonra söyleneni ona ilka' et! Bilal bununla (müslümanları namaza)
çağırsın." (Hadîs-i şerîf-Sünen-i Tirmizî)
2. Bırakma,
yerleştirme. Vahyin (Kur'an-ı kerîmin)
geliş (indiriliş) şekillerinden biri de; Nebi efendimiz uyanık iken, Cebrail
aleyhisselam, görünmeksizin, Peygamberimizin kalbine ilahî vahyi ilka' ederdi.
(İmam-ı Süyutî)